Ses bozukluğu, sesin perde, şiddet ya da rezonansında meydana gelen anormallik olarak adlandırılır. Kişinin konuşurken zorlanması, ses kalitesinin bozuk (kısık, burundan konuşuyormuş gibi vb.) olması, konuşma esnasında nefes koordinasyonunun sağlanamaması, ses şiddetinde düşüş, kişinin şarkı söylerken tiz ve pes notalara geçişlerde zorlanması, boğazda acıma, yanma ve kaşıntı hissi, ses bozukluğunun başlıca belirtileridir.
Ses bozukluğu, kişinin sosyal ve iş yaşamını olduğu kadar psikolojik durumunu da olumsuz yönde etkiler. Özellikle öğretmen, avukat ve ses sanatçısı gibi; iş yaşamında sesini aktif olarak kullanması gereken kişiler ses bozukluğundan daha fazla etkilenir. Kişi sesinden dolayı sosyal hayatta pasifleşebilir ve iletişim kurmaktan kaçınmak isteyebilir.
Ses bozukluğunun nedenleri nelerdir?
Bağırarak konuşma, aralıksız çok konuşma gibi sesin yanlış kullanımı, dizartri ve ses teli felci gibi nörolojik hastalıklar, sulkus, papillom ve kanser gibi organik nedenler, alkol ve sigara tüketimi gibi alışkanlıklar, gırtlağın alınması ve kalp ameliyatı gibi tıbbi operasyonlar, alerji ve reflü gibi kronik hastalıklar ses bozukluğuna yol açabilir.
Ses kısıklığı ciddi bir hastalığın belirtisi olabilir mi?
Ses bozukluğunun en sık rastlanan belirtisi ses kısıklığıdır. Her 3 kişiden 1'i hayatının belli döneminde ses kısıklığı yaşamıştır. Geçici ses kısıklığının nedenleri grip, boğaz ağrısı ya da sesin fazla kullanımı olabilir. Bir haftadan uzun süren ses kısıklığında ise kişinin vakit kaybetmeden bir KBB hekimine başvurması gerekir. Çünkü yaşanan bu tür ses kısıklığı belirtileri, nodülden kaynaklanabileceği gibi kanser gibi ciddi bir hastalığın habercisi olarak da ortaya çıkmış olabilir. Bu konuda yapılan araştırmalarda, gırtlak kanseri teşhisi konan kişilerin %52'sinin ses kısıklığını önemsiz bir belirti olarak gördüğü ve doktora başvurmayı ertelediği gözlemlenmiştir.
Ses bozukluğuna daha yatkın olan meslek grupları var mıdır?
Bazı meslek grupları, ses kullanım alışkanlıkları nedeniyle ses bozukluğuna daha yatkındır. Ses bozukluğuna en sık rastlanılan meslek grupları; öğretmenler, pazarlamacılar, ses sanatçıları, oyuncular, avukatlar, satış temsilcileri ve çağrı merkezi çalışanlarıdır. Meslekleri gereği çok fazla konuşmaları gereken bireylere ek olarak, gürültülü ortamda çalıştıkları için de risk altında olan meslek elemanları da bu gruba girer. Bunlara örnek olarak servis elemanları, fabrika çalışanları, polis memurları ve öğretmenler verilebilir.
Bu meslek gruplarında en sık rastlanan ses hastalığı nedir?
Bu meslek gruplarında en sık rastlanan ses hastalığı, ses teli nodülüdür. Ses teli nodülü, ses telinin serbest kenarlarında oluşan nasırımsı yapılardır. Ses teli nodülü genel olarak sesin yanlış kullanımı (bağırarak konuşma, çok hızlı konuşma, çok fazla konuşma, gürültülü ortamlarda konuşma, sık boğaz temizleme ve öksürme vb.) sonucunda oluşur ve belirtileri; ses kısıklığı, seste yorgunluk, seste çatallanma vs. şeklinde sıralanabilir.
Nodül tedavisinde öncelikli olarak ses terapisi tercih edilir, ancak; ses terapisine yanıt vermeyen vakalarda cerrahi müdahale de söz konusu olabilir.
Bu meslek grupları çalışanlarında nasıl bir yol izlenmektedir?
Bahsedilen meslek gruplarında ses bozukluğu meydana gelmeden önce önleyici çalışmalar yapmak büyük önem taşır. Böylece kişide oluşması muhtemel ses problemlerinin önüne geçilerek; günlük yaşamda, iş yaşamında ve sosyal hayatta yaşanabilecek olası sorunlar önlenebilir. Ses terapistinin bu grupla yaptığı çalışmalar kişinin belli egzersizlerle ses tellerini güçlendirmesini, öne odaklı konuşmayı öğrenmesini, nefes koordinasyonu sağlamasını ve konuşma alışkanlıklarını yeni baştan inşa etmesini sağlar.
Ses bozukluğundan korunmak için nelere dikkat edilmelidir?
Günde en az 2 litre su içilmelidir. Su, ses tellerinin nemini korur.
Gürültülü ortamlarda konuşmaktan kaçınılmalıdır.
Telefonda çok uzun konuşulmamalıdır.
Uygun olmayan perde ve şiddette konuşulmamalıdır.
Kalabalık bir gruba konuşma yaparken amplifikasyon sisteminden (ses yükselticisi) yararlanılmalıdır.
Grip gibi hastalıklarda fazla konuşmaktan kaçınılmalıdır.
Fısıldayarak konuşmaktan kaçınılmalıdır.
Abur cubur fazla tüketilmemelidir.
Çay, kahve ve asitli içecekler minimum düzeyde tüketilmelidir.
Alkol ve sigara kullanılmamalıdır.
Fazla baharatlı yiyecekler yenmemelidir.
Kullanılan yastık yüksek olmalıdır.
1 haftadan uzun süren ses kısıklıklarında mutlaka KBB (kulak burun boğaz) hekimine başvurulmalıdır.
Ses bozukluğunun tedavisi nedir?
Ses bozukluğuna uygulanacak tedavi yöntemi genel olarak ses bozukluğunun nedeni ile doğrudan ilişkili olarak değişir. İlaç tedavisi, cerrahi müdahale veya ses terapisi ya da birkaç yönteme aynı anda başvurulabilir.
Ses terapisi nedir?
Ses terapisi, uzman ses terapisti tarafından uygulanan ve özellikle nodül ve sesin yanlış kullanımı gibi vakalarda etkili sonuçlar elde edilen bir tedavidir. Ses terapi teknikleri çok çeşitlidir ve uygulanacak terapi yöntemleri kapsamlı bir değerlendirme sonrasında belirlenir. Ses terapisinde amaç, ses kalitesini yükselterek normal haline ya da normale en yakın hale getirmektir. Ayrıca, sağlıklı ses üretimi için solunum-fonasyon ve rezonans arasındaki dengenin tekrar kurulumu da hedeflenmektedir.
Genel olarak terapi sürecinde, kişi ses hijyeni ve beslenme alışkanlıkları konusunda bilinçlendirilir, nefes koordinasyonu sağlanır ve çeşitli egzersizlerle kişinin ses telleri güçlendirilir. Ayrıca, rezonans terapi yöntemleriyle kişi öne odaklı konuşmayı ve ses perdesinde uygun geçişler yapmayı öğrenebilir. Terapist gerekli gördüğü çevresel değişikliklerin yapılmasını isteyebilir. Ses terapisinin süresi, kişiye konulan teşhis, kişinin motivasyonu ve ses kullanım alışkanlıklarıyla ilgili olmakla birlikte genellikle ortalama 6-8 hafta sürmektedir.